Prof. Dr. Doğan Aydal: Hükümet, Akdeniz doğalgaz krizini iyi yönetemedi!
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Aydal, "Akdeniz havzasında birçok yerde bulunan Doğalgaz ve Petrol yataklarında Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku (BMDH) sözleşmesi çerçevesine göre hakkımız olduğu halde AKP Hükümeti bu süreci maalesef iyi yönetememiştir." dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Jeoloji ve Maden Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Doğan Aydal, AKP Hükümeti'nin Akdeniz'deki enerji politikalarını eleştirdi.
Akdeniz'deki anlaşmalar BMDH'ye göre geçerli değildir
Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin, 2004’te ve 2013’te Mısır, 2007’de Lübnan ve 2012’de İsrail ile, Yunanistan'ın da Libya'da gayri meşru Hafter güçleri ve Mısır ile Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Çerçevesinde Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması (Delimitation) anlaşması imzaladıklarını hatırlatan Aydal, "Bu çerçevede AKP Hükümetinin yaptığı hata, Libya ile imzaladığı Delimitation anlaşmasının çok nihai bir imza gibi iç ve dış politikada sunulması olmuştur. Anlaşma TBMM’de imzalanmış, ancak Libya Meclisi'nde onaylanmamıştır. Maalesef bu anlaşma ile “Akdeniz'de üretilen doğalgazlarının boru hatlarıyla Avrupa’ya ulaştırılması da engellendi, araya bıçak gibi girdik” gibi asparagas haberler de üretilmiştir. Hâlbuki gerçek çok farklıdır. BMDH sözleşmesi boru hatları ile doğalgaz-petrol naklinin yasaklanamayacağını açıkça belirtmektedir. Denizlerdeki özel Ekonomik Zonlarının belirlenmesi ve buralarda bulunan canlı, cansız varlıkların işletilmesi ve özellikle hidrokarbon yataklarının işletilebilmesi, BMDH çerçevesinde ancak bu alanları çakışan ülkelerin uzlaşmasıyla mümkün olabilmektedir. Hazar Denizi için, Rusya, Kazakistan, İran, Türkmenistan ve Azerbaycan arasında 15 Ağustos 2018’de imzalanan anlaşma en yakın tarihli örneklerden biridir. Olaya bu açıdan bakıldığında, Türkiye’nin Libya Sarraj hükümeti ile Yunanistan’ın Hafter yönetimiyle ve GKRY’nin Mısır, Lübnan ve İsrail ile yaptığı Delimitation anlaşmasının hiçbir geçerliliği yoktur. Suriye ve Gazze gibi bölgeler de dâhil olmak üzere bütün hak sahibi ülkelerin tamamının katılımı ile imzalanan anlaşma olmadığı sürece geçerli değildir ve aksi savaş sebebidir.
Sondaj çalışmaları yanlış yerde yapıldı
'Hükümetin bölgede yaptığı 2. yanlışın bölgedeki sismik araştırmaları bitirmeden, Fatih, Yavuz ve Sertao sondaj gemilerinin alınıp “ sondaja başladık” haberlerinin iç kamuoyunda abartılarak haberleştirilmesidir' diyen Aydal, "Hâlbuki yapılması gereken 'Delimitation' anlaşmaları bitmeden ve sismik çalışmalardan sonra sondaja başlanmasıydı. Olumlu sonuçlar almadan “sondaj çalışmalarına başlıyoruz” cümlesi ve sondaj gayretleri hüsranla sonuçlanmıştır. Bölgedeki tansiyon gereksiz yere yükseltilmiş ve sondajlar yanlış yerlerde yapılmıştır. Daha sonra da anlaşılmaz bir şekilde sondaj gemilerinin çalışmaları durdurulmuş Fatih Gemisi, iç politikada bir problem olmaması için, defalarca sondaj yapılan Karadeniz’deki bir bölgeye gönderilmiştir. Bu arada yine iç kamuoyunda oluşacak tepkiyi engellemek için hükümet tarafından Akdeniz’de sismik çalışmalar tekrar başlatılmıştır. Özetle toplum oyalanmaktadır."
'Bu kez Sismik çalışmaların belirttiğimiz yerde başlaması memnuniyet verici'
Aydal, "Bu kez yapılan sismik çalışmalarının “Milli Kaynak Paketleri 1” kitabında tarif ettiğimiz yerde başlaması, Yeniden Refah Partisi olarak bizim için memnuniyet vericidir. İnşallah bu sefer gerçekten ehil kişiler ile sismik araştırmalar başlatılmıştır. Hükümet yetkililerinin BMDH sözleşmesinin bütün maddelerini ve özellikle 55, 56, 57, 58, 59,60,73,74,76,77,81,82,83,84. Ve 121. maddelerini inceleyerek politik çalışmalara bir an önce başlaması ülke yararına olacaktır. BMDH sözleşmesini haklı gerekçelerle imzalamamış olmamız, Türkiye Cumhuriyeti'nin haklarını ortadan kaldırmamakta ve bu durum BMDH sözleşmesinde de açıkça belirtilmektedir." ifadelerini kullandı. (Haber: Davut Güleç)
İlgili Galeriler