Gökhan Gülen’in daha önce hiçbir hastalığı yoktu. 2019 yılında baş ağrısı ile hastaneye giden Gülen tansiyon ile birlikte böbrek yetmezliğinin de başladığını öğrendi. Özel bir şirkette çalışan Gökhan Gülen, hastalığı ile ilk belirtiyi baş ağrısı ile başvurduğu hastanede öğrendi. Gülen, bu süreçte yürüyemiyor, hareket edemiyor, hayatına kolay bir şekilde devam edemiyordu. Kadavradan nakil bulamayan Gülen’e büyük destek abisinden geldi. Muayene sonrasında, testleri uyumlu çıkınca Gökhan ve Hakan kardeşlerin ameliyatı İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan ve Nefrolog Doç. Dr. Osman Şahin tarafından başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.
“Artık Hızlı Tempoda Yürüyebiliyorum”
Ameliyattan sonra iyi her şeyin normale döndüğünü belirten Gökhan Gülen, “Hayatımızda hiç böyle bir şey yaşayıp görmemiştik. Aile de ilk böbrek yetmezliğini yaşayan da bendim. 2 sene önce hastaneye baş ağrısı ile gittim. Böyle bir talihsizlik ile karşılaştım. Sonra hastanede ilaç tedavisi görmeye başladım. Daha sonrasında doktorlar bana ya diyalize gireceğimi ya da böbrek nakli olmam gerektiği söylediler. Bunu öğrendikten sonra abim (Hakan), “Diyalize girmememi, kendisinin böbreğini verebileceğini söyledi.” İlk öncesinde annem vermek istedi. Fakat uyuşmadı. Abim tereddütsüz böbreğini vermek istedi. Bu çok önemli bir hastalık. Ben bu hastalığı yaşadıktan sonra hayatımda çok değişiklikler oldu. Çok fazla sıkıntılar yaşadım. Bu ameliyatı olduktan sonra hayatın değerini daha farklı anlamaya başladım. Eskiden çok yoruluyordum; uykumdan uyanamıyordum, merdiven çıkamıyordum, nefes almakta zorluk yaşıyordum. Ben eskiden kadavradan nakil, canlı nakil ne bilmezdim. Bu çok önemli bir durum. Organ bağışı ile bir hayata can olabilirler. Ameliyattan sonra korkularım vardı. Ama korktuğum gibi bir şey de olmadı. Yürümeye başladıktan sonra da hiçbir sıkıntım olmadı. 1 hafta sonra tamamen normal hayata döndüm. Şimdi gayet koşu bandında her gün 60 dk. hızlı tempoda yürüyorum” dedi.
“Abim Kendinde Yaşatacağı Böbreği Bende Yaşattı”
Gökhan Gülen “İnsanlardan nakil konusunda daha bilinçli olmaları gerektiğini söylemek isterim. İhtiyacı olan çok fazla hasta var. Abim genç olmasına rağmen kendi böbreğini verdi. Çünkü kadavradan nakil ülkemiz de oldukça az. Abim kendinde yaşatacağı böbreği ben de yaşatıyor. Bende onun parçasını içimde yaşatacağım” ifadelerinde bulundu.
Tereddüt Etmeden Böbreğimi Verebileceğimi Söyledim
Hakan Gülen (43), “Kardeşim böbrek yetmezliği tedavisine başladığında organ nakli şansı için Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu organ bekleme listesine kayıt olacağı söylenmişti. Biz hazırlıkları yapıp organ bekleme listesine onu kaydettirdik. Çok uzun süre bekledik fakat maalesef liste de organ bekleyen binlerce hasta olduğundan haberdar olduk. Dosyalar son derece fazlaca birikmişti. Kimsenin bu dönemde kadavradan şansı çok yüksek değil. Bu şekilde organ bulamayacağımızı anlayınca da ben donör olmaya karar verdim. Hazırlıklarım yapıldı ve kardeşime ikinci bir yaşam için hayat verdim. Sonuçta o benim kanım, kardeşimdi. Buna hiç düşünmeden, tereddüt etmeden karar verdim. Eşime veya bir başkasına sormadan direk böbreğimi vereceğimi söyledim. Ameliyat sonrası da hiçbir sıkıntı olmadı. Ben kuaförüm, 1 hafta sonra tekrar çalışmaya başladım. Bu herkesin bilincinde olması gereken bir durum. Yine olsa yine verirdim. Allah bana 2 böbrek vermişti. Birini de abime emanet ettim” dedi. “Operasyondan Sonra Süreç Gayet Güzel Geçti”
Nefrolog Doç. Dr. Osman Şahin, “Gökhan bize geldiğinde böbrek yetersizliği son dönem olarak başvurdu. Pandemi döneminde diyalize almadan bekledik. Kadavradan nakil çıkmayınca abisi Hakan, ona gönüllü olarak böbreğini vermek istedi. Takiplerimiz sonucunda artık Gökhan için bir Renal Replasman tedavisi başlamamız gerektiğinde, Gökhan ile de konuşarak Hakan ile de onayları alarak böbrek nakli sürecini başlattık. Doku uyumları mükemmeldi. 2 kardeşin onayı ile canlıdan böbrek naklini başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Operasyondan sonra her ikisi için de süreç gayet beklenildiği gibi güzel geçti. Şuan da Gökhan kreatinin seviyesi normal bir şekilde hayatına devam ediyor. Çocukları ve ailesi ile mutlu bir şekilde yaşamaktadır” açıklamalarında bulundu.
İlgili Galeriler