Kayseri’de ve Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılar, 5 Şubat 1997 de Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde bir kadir gecesinde vuku bulan katliamın 23.yıl dönümünde Şehit edilenleri anarken Çin’i protesto etti.
Doğu Türkistan davasına gönül vermiş kıymetli gönüldaşlar. Basın camiamızın değerli temsilcileri, bu gün burada 5 Şubat 1997 yılında Gulca şehrinde vukuu bulan Çin katliamını telin etmek ve aziz şehitlerimizi bir kez daha anmak üzere toplandık.
Peki, ne olmuştu Gulca’da? Koca bir şehri günlerce kuşatmanın altında yatan sebep neydi? Cevap basit ve gayet sade, halkının tamamı Türk ve Müslüman olan bir toplumun inancının gereğini yerine getirmesi. 5 Şubat gecesine tesadüf eden Kadir gecesinin feyzinden yararlanmak üzere toplanan kimisi çocuklu, kimisi piri fani bir yaşa eren ana ve bacılarımız zalim, din düşmanı Çin polisince derdest edilerek sabahlara kadar işkence görmüş. Kimisinin sabaha şehadet haberi ulaşmış, kimisi ise ağır yaralı olarak kurtulmuştur. Kadir gecesinin sabahı ise güneş Doğu Türkistan ufuklarına hürriyet ve istiklal diyerek doğmuştur. Eşlerinin, annelerinin, kız kardeşlerinin ve evlatlarının başına gelenleri duyan Gulca halkı polis merkezini kuşatmış ve yapılan bu zulmün hesabını sormaya başlamıştır.
Panikleyen ve korkan zalim Çin polisi, bu kez de toplanan eli silahsız ancak gönlü imanla dolu, gözleri hürriyetle parıldayan Gulca halkına kurşun yağdırmayı seçmiştir. Olaylar saatler içerisinde kontrol çıkarak tüm Gulca şehrine ve oradan da Doğu Türkistan’ın çeşitli bölgelerine yayılmıştır. Gulca şehrinde katliama imza atan komünist Çin devleti yüzlerce Müslüman Uygur Türk’ünü şehit etmiş binlerce insanı tutuklamıştır. 5 Şubat 1997 tarihinden, 31 Aralık 1997 tarihine kadar Doğu Türkistan’da etnik temizlik hareketine girişen zalim Çin devleti yüz bine yakın insanımızı tutuklamış ve bu kapsamda yakalanan bin kadar Müslüman Uygur Türk’ünü idam etmiştir.
Yirmi üç sene önce yaşanan vahşet nasıl ki, benliğimizde ve şuurumuzda taze ve canlı ise katil Çin devletinin milletimize olan her kastı ve zulmü de o derece taze ve canlıdır. Dünya döndükçe ve var oldukça, Doğu Türkistan’ımızın istiklaline giden her yolda ve şartta milletimizin çektiği zulmü, soykırımı, katliamı ve vahşeti asla ve kat’a unutmayacağız, unutturmayacağız.
Sanılmasın ki, Doğu Türkistan’daki vahşet yirmi üç sene önce ki Gulca katliamı ile son buldu. Hayır, bu gün Doğu Türkistan’ın tamamı yeni bir Gulca olmuştur. İşgalci ve soykırımcı Çin devleti beş yıldır milletimizi tecrit etmiş ve milyonlarca insanımızı sözde eğitim kampı adını verdiği zindanlara atmıştır. Din adamları, bilim ve sanat insanları, entelektüel ve aydın sosyal ve ictimai hayata dair ne kadar ehil insan var ise bu sözde kamplara kapatılmış ve ne hazindir ki birçoğu bu zindanlarda hayatını kaybetmiştir. Geriye kalanların akıbetinden ise haber alınamamaktadır. Komünist katil Çin devletinin verilerine göre bir milyon, gayri resmi tahminlere göre ise beş milyona yakın Müslüman Uygur Türk’ü bu kamplara alınmış durumdadır. Doğu Türkistan esaretin katmerlisini yaşamaktadır.
İlgili Galeriler