Yeryüzünün sıcaklığı, 1880 yılından 2012'ye kadar ortalama 0,85 santigrat derece arttı. Bu rakam 2020’de 1 santigrat dereceye yaklaştı. Bu artışın nedeninin, sera gazı salınımından kaynaklandığı net olarak bilinmekte. Bunun ise insan faaliyetlerinden kaynaklandığı ortada. Bakın bizde son günlerde oluşan MÜSİLAJ olgusu, organik atıklar yüzünden denizlerimizi ciddi oranda kirlettiğinden kıyılarımızda bile tabiat bile kusmaktadır
Amaç, küresel ısınma artışını 2050'ye varmadan 2o santigratın (C) altında tutabilmek. Sera gazı emisyonu, mevcut yükselişiyle, sıcaklık artışının 2060'ta 4o, 2100'de ise 6o C çıkacağı öngörülüyor. 2060 tahmini bile 3o'ye ulaşılsa bile bir çok şehri suya gömülecek, kıyılar ve ovaları sular basacak, bu felaketler ekolojiyi menfi etkileyecek tüm tarımsal üretim yarıya düşecektir. Küresel ısınmanın 2o C'ı aşması, ekosistemleri, insan ve canlı hayatını ciddi risklerle karşı karşıya bırakacak. İnsanlığın sonunun gözüktüğünün ortaya koyacaktır. Oysa bu arada 2050 yılına kadar gıda üretiminin %60 artması gerekmektedir. Demek ki bu üretim için ola ki ovaları su basmazsa dünya karasal alan aynı olduğu varsayımına göre bitkisel verimi tam arttıracak olgulardan faydalanmak gerekecek. Bunun yanında çok üretim için az CO2 değil optimum CO2 dengesinin iyi kurulması gerekmektedir. Yani CO2'in doğru dengesi bitkisel üretimin artması için çok gereklidir.
Bu arada 1 tonu evet yanlış okumadınız 2 lira (iki TL) olan bir bitki var mıdır dediğimde o kişi bana SAMANIN 1 tonu 1.000 lira nereden olacak tonu 2 TL olan bir yem bitkisi, uydurma dediğinizi duyar gibiyim. Oysa Subtropik-Tropik bir bitki olan Maralfalfa yani Dev Kral otu Adana koşullarında tonu 2 TL'nin altında mal olmakta biliniz. Evet hatta 1 ton maliyeti 2 liranın altında mal olamakta. Adana'da biz dekara verim 150 tona yaklaştığı halde verim değerlemesini 2 lira bazına göre ele aldık. Bu verim Ege bölgesinin kuzeyinde yılda 30-40 ton arası olabileceğini düşündüğümden 1 ton maliyet o bölgelerde 5 TL'ye olacaktır. Tüm dünyada verimin 30-200 ton arasında olduğunu bilmekte fayda var ve maliyetler hep Mısır silajının %5-10'u kadar olduğu aşikardır. Bizde ucuza mal olup başka ülkede pahalıya mal olmamaktadır, maliyet oran her ülkede üç aşağı beş yukarı aynıdır.
Atmosferin fosil yakıtlar ve kalkınma yüzünden ısınması dünyaya yönelik en büyük tehdit olmasının önüne geçmek için bu makalenin gösterdiği yolda ilerlersek başarı için sadece 5 yıl zaman kalmıştır. Kuraklık, seller, şiddetli kasırgaların artması, buzulların erimesi ile deniz seviyelerinde yükselme gibi olumsuz sonuçları zaten kaçınılmaz sonuç olarak karşımıza çıkacaktır. Bu yüzden tabiat, hayvanlar ve eko sistemin yanı sıra insan topluluklarını da ciddi derecede etkileyecektir. Birçok ada, kıyı ve ova yok olacaktır. Gıda üretimi ve temini azalacaktır. Sera etkisinin %80’ine yol açan 17 ülkenin 2020 verilerine göre kömür, doğal gaz, benzin ve diğer fosil yakıtların kullanımı ile endüstriyel ve geri dönüştürülemeyen atıkların yakılmasıyla oluşan küresel ısınma zararın %28’i Çin, %15’i ABD, %7'si Hindistan, %5’i Rusya, %3'ü Japonya, %2'şer ile Almanya, İran, Suudi Arabistan, G. Kore, Endonezya ve Kanada uygulamalarından kaynaklanmaktadır. 27 AB ülkesinin sera gazı zararı %7,5 tur.
Dünyada sulamada su tasarrufu yapmak, hayvan yemi üretirken bu üretim için tarla alanları boşaltıp bu yerlere ilave ürünler ekerek açlıkla mücadele noktasında ucuz ve bol gıdaya ulaşmalıyız. Önerdiğim 2 sistemle oluşan ALAN boşaltma ile milyonlarca hektar yeni alan bulma olgusundan faydalanarak mer'a alanlarının özellikle verimi düşük olan kısımlarının ağaçlandırılması ile orman vasfı azalmış yerlerin ağaçlandırmayı arttırmak sureti ile Karbon deposu olan ağaç sayısını arttırma tezlerini içermektedir. Diyeceksiniz ki bu bilinen bir yol ama biz bu yola giden fayda zincirin halkalarını birleştirerek döngüde çoklu fayda oluşturmayı ortaya koydum. Zaten ağaçlandırmanın Karbon depoladığı bilinse de ağaç alanlarını milyarlarca hektar artıracak alanları hangi yol ve yöntemlerle bulup, bunun yanında su ve gıda artışını gerçekleştirmenin avantajları nasıl sağlanmalı. 3,4 milyar hektar olan dünya Mer'a alanları sonradan artan yem üretimi ile mer'a ihtiyacının azalması ile mer’a alanlarını %25’ini ağaçlandırarak Karbon depolama imkanından faydalanmalıyız. Meralar zaten yok olan veya vasfı bozulan Orman alanlarından oluştuğunu unutmamalıyız. Verimli meralar elbet korunacak ama dünyada ciddi miktarda verimsiz olan meraları ağaçlandırmak ve bu orman altı ot verimi bize daha fazla artılar sunacaktır.
Mer'a alanlarının azaltılması ekolojiye sorun oluşturmaz. Çünkü meralar genelde vasfını yitiren orman alanlarında kendi halinde ot yetişen yerlerdir. Orman florası meralardan 10 kat daha verimlidir. Orman altı örtüde zaten ot vardır ve ağaçların sanayi ve diğer sektörlerde kullanım alanı arttığından kereste fiyatları da artmaktadır. Biz orman alanlarını arttırarak hem fiyatların düşmesi ve orman ekolojisinin yağmur rejimine pozitif etkileri ile çoğalan ağaçların toz emme ve ciddi oksijen salmasının yanında onlarca önemli faydaları meraların önemimden fazladır. Bir konuda fayda diğerine göre %51 ise öncelik 1 puan fazla olandan yanadır. Oysa Ormanlaştırma ekoloji yönü ile %80 daha faydalıdır.
Dev Kral Otu (maralfalfa) ve Rafta yeşil yem yetiştiriciliği ile ilgili aradığımız yeterli veri maalesef yoktu. Mısır silajının besicilikte öne çıkması ile Maralfalfa’dan 2 kat su tüketmekte. Verimi de Dev Kral otunun %10 kadar olması ve taban suyunu çok indirmesi yüzünden Dev Kara otu enerji ve yem bitkisi olarak mucize bir bitkidir. Ayrıca Dev kar otu ve yeşil yemin karbon emmeye müspet etkisi kimsenin dikkatini çekmemiş. Dev Kral Otu ve Rafta yeşil yemin karbon emme başarısı ve oksijen salmasının çok fazla olması ile meralar için çok ciddi ot takviyesi yapacaktır. Rafta Yeşil Yemin ot üretimi olurken %95-97 su tasarruf edip, %100 tarla boşaltarak meraya katkısı dikkatten hep kaçmış. İşte bu 2 kaba yem konusunda hem akademik veri yok hem de bunların buzul dağının deniz dibinde ki durumunu gören olmamış.Bulabildiğim ve doğru denen verilere göre atmosfere yaklaşık yılda 38-40 milyar ton (maalesef 50 milyar ton diyenler var) karbondioksit (CO2) salınıyor. Her yıl fazladan salına 38-40 milyar ton karbon emmek ve yine her yıl ilave 70-80 yani toplamda yılda 100-120 milyar ton salınımı azaltmak için 20 yaşında 1 orman ağacın ortalama olgunluk dönemine kadar 25-30 kg CO2 emme hesabına göre ilave 2 trilyon civarı ağaç dikmek yeterli. Bir çok bilimsel makalede 1 orman ağacın yılda ortalama 50 kg CO2 emdiğinden gitseler de biz bunun yarısına göre olguları ele almalıyız diye yola çıktım. Dünyanın tüm kara alanı yaklaşık 150 milyon km2 yani 150 milyar hektardır. Dünyada orman alanları Science dergisine göre 4,4 milyar hektar ve bu alanda 3,1 trilyon ağaç var. Bu alan içinde hala ülkemizde ki gibi yarı verimli alanlar çıkılmış ve 3 trilyon ağaç verisinde Science'ye göre 3,5 milyar hektar net orman alanı bulunduğu doğru veri olarak ele almış. Bu 4,4 milyar hektar orman alanın 900 milyon hektar total tam verimsiz ormanlardan olduğu Science rakamlarından alınmıştır. 2 trilyon ağaç dikerek küresel ısınmanın zamanla azalmasını sağlayabiliriz. Zürih Üniversitesi araştırmasına göre 1 ağacın 100 kg Karbon emdiğinden giderek 2 Trilyon ağaç yılda yaklaşık 205 milyar ton karbon emeceği öngörmüşler (bu emilime yıl veya dönem yazılmamış ama orman ağaçlarının yılda 100 kg karbon depolayabilindiğinden gidilmiş ama bana göre 50-60 yaşında bazı ağaçlar dışında bu rakamı yakalamak mümkün değil. İşte bilim adamları bile izahtan uzak atmasyonlara sarılabiliyorlar). Ama bu rakam kendilerinin başka verileriyle ilave artan ve bu arada ağaçlar büyüyene kadar yani 2050’ye kadar 750 milyar ton Karbon emileceği olgusu örtüşmediği için totalde ciddi çelişkiler var diye düşünmekteyim. Oysa Saçlı Meşe ve Akça ağaç 30 yılda 4-5 ton arası Karbon depolarken şehir içi ağaçların yılda 10-12 kg Karbon depoladığını unutmamak gerek. Ama atmosferde fazladan 1 trilyon ton karbon var ve bunun %50'sini ilave emmek gerekli. Bu arada her yıl fosil yakıtların azaltılarak yerine Karbon salınımı olmayan argümanlara geçileceği düşüncesi hayata geçerse salınımın azalacağı anlaşılmakta.
Yamaçlara güneş panelleri, Nükleer santraller, Rüzgar enerjisi, çatılara paneller konması vs. ile fosil yakıtlardan enerjiyi azaltma ile fazladan oluşan salınım da ağaçların gelişimine paralel 1 trilyon depolanmış fazlalık 500 milyar tona çekilmelidir. CO2 artan bitkisel üretim için zaten bir miktar atmosferde fazladan olmalıdır. Hollanda da sera üretimi yapılan işletmelere emilen CO2'leri verilmesi ile üretim artışının sağlandığı bilinmektedir. Ayrıca önlemlerin artması ile azaltılabilen ve yılda 30 milyar ton karbon ilavesine göre 500 milyar ton karbonu emme ve yılda 38-40 milyar tondan indirilerek giderek azaltılıp 30 milyar ton hesabı başarılırsa ilk fazladan %25 akabinde %50 emilim hesabı ile atmosferde fazla dediğimiz 500 milyar ton CO2'i emmeye 1,8 milyar hektar alan yeterli. Bu alan da zaten var ve verimli yem bitkilerinin mer’a ihtiyacını azaltmayla oluşturulabilir.
Science dergisinde yayımlanan bir araştırmada büyük tartışmalara yol açmıştı. Zürih Teknik Üniversitesi araştırmacılarına göre vasfını yeterince yitirmiş 900 milyon hektar alanın tamamı ağaçlanırsa kademeli olarak, 2050 yılına kadar 30 yılda sıcaklık artışını 1,5 derce santigratta durdurma imkanı var denmiş. Ama bu fidanların yetişene kadar artış ve emilim de ki artışlar ne düzeyde azaltılacak. Bu arada bizim tezimiz olan çok verimli 2 otu olan Dev Kral Otu ve Rafta Yeşil Yem ki bunlar buğdaygillerden olup ineklerde gaz yapma olgusu yok denecek ölçüdedir. Maralfalfa yani Dev Kral otundan etil alkol üretmekte fosil yakıtların yerini alması açısından çok önemlidir. Ama bunu yanında hayvan yemi olması da mer'a yükünü azalttığı için azalan bu yükün oluşturduğu alanların ormana çevrilmesi ilerleyen teknoloji ve sorunu azaltacak bilimsel buluşa kadar mutlaka orman alanları arttırılmalıdır. Bu iki oyun kaba yem olarak üretilmesi ile hem başka ürünlere tarla bulmak hem 1,5 milyar inek'ten oluşan %11 sera gazının, bu yemi yemesi ile ineklerden kaynaklanan metanın %80 azalması ile sera gazının düşmesine faydası olacaktır.
Kaliteli kaba yem üretiminin 8-10 kat artması ile meralara ihtiyaç azalınca mer'anın verimine göre 3,4 milyar hektar meranın %25-30'unu ormanlaştırarak karbon emilimini arttırıp, yağmur ve iklim dengesini düzenleyen ormanlarımızın meralardan daha fazla orman altı ot üretim verimi ve çeşitlilik yönü ile çok yönlü faydaları ve zararlarından kat kat faydası olacağı anlaşılmakta. 900 milyon hektar vasfını yitirmiş orman arazisi (50 milyar ton) ve bir o kadar da (50 milyar tonda meralardan olmak üzere) meralardan oluşan alandan oluşturulacak orman kazanımları ile her yıl 100 milyar ton Karbon emilimi yıllık 40 milyar ton salınıma ilave 60 milyar ton fazladan emilim ile 1 trilyon ton Karbon birikimi giderek azaltılacaktır. Orman olgusunda 2 trilyon ağaç 5-6 yılda dikilmeli ama bunun için tüm ülkelerin Tarım, Orman, Çevre ve Gıda bakanlarını ülkemizde büyük bir panelde bir araya gerip işin ciddiyeti ve arka planını anlatmak bu işe hız verilmelidir. Hatta 2030'a kadar salınımın 30 milyar tona düşürülmesi ile ilerleyen yıllarla 70 milyar ton emilimin olması ile ağaçların büyüme hızına göre 2050'ye gelmeden fazlalık olan 500 milyar ton ağaçlarda depolama başarılmış olacaktır. Bu hızla CO2 salmaya devam edilirse toplam 5 trilyon ağaçlarında zarar görmesi kaçınılmaz sonuçtur. Bu arada fosil enerjiden teknolojinin gelişmesi ile uzaklaşılacağından ilave 1,8 milyar hektar yeni orman soruna ciddi katkıda bulunacaktır. 3.1 trilyon ağaç zaten var ve azalan salınıma en büyük katkı bu büyümüş ağaçlardan ilk etapta sağlanacaktır.
Ayrıca meraların verim ıslahı ile de meraların azaltılmasının sıkıntıları ilerleyen dönemlerde azalacağı kesin. Ormanların yağmur ve iklim dengesini düzenlediğinden meralardan daha fazla orman altı ot üretim verimi ve ekolojik çeşitlilik yönü ile çok yönlü faydaları ve kısmi zararlarından kat, kat faydası olacağı anlaşılmakta.
Dev Kral Otu 1 kez ekilerek onlarca yıl tekrar ekilmeden verim alınır. Tropik bölgelerde 150-200 ton kaba yem verdiğinden bu yemin odunsu yani selülozik yapısının en az 15 ton yani 15.000 kg olduğunu yazmıştım. Bu bitkiler kütle oluşturmak için ciddi miktarda C02'i havadan alır, kök yolu ile de su alarak glikoz yaparak 100 kat karbon emerler. Glikoz ise bir sonraki aşamada selüloza ve türevlerine dönüşerek ağaç veya bitkinin ana nüvesini olan sert veya yumuşak odunsu yaparlar oluştururlar. Bir ağaç kök ve gövde olarak velev ki 1.000 kg diyelim. Genelde her ağaç yılda %5 odun üretir. Bu arada 1 tonun yarısı yani yarım tonu yani 500 kilosu Karbon olarak ağacın yapısında selüloz türevleri olarak yıllarca depolanır. Her yıl %5 büyüme ile %2,5 ilave Karbon emmek demektir.
Bu arada ağaçlarda Karbon depolama yüzdesi %38-60 arsında olduğundan bu depolamaya ortalama %50 diyebiliriz. Bu arda 150 ton kaba yem oluşturan bir yem bitkisi en az 15 ton kuru madde vardır. Yani 15.000 kg yumuşak odun üretmesi ile sert selüloz olmadıklarından yumuşak selüloz olduğundan %30-35 yani 5 ton C02 bağlayarak kaba yem verimi varsa bu durum Karbon depolamada Meraların verimsiz olan kısımlarının ormanlaştırılması şart. Bu yemi yiyen hayvan CO2'i dönüşümüne girdirir. Yılda %5 odun üreterek hektara tonlarca karbon depolayan ve ham madde olan Ağaç tüm dünyanın kurtarıcısı olamaya devam edecektir.
Şu an Atmosferde biriken C02 miktarı 1 trilyon tonu biraz geçti. Bitkisel üretimin çok artması ile 400-500 milyar ton civarında atmosfer de C02 olması yeterli. 1960'da 3 milyar nüfus varken o dönemin 2 katından fazla C02'in atmosferde olması gerek. Çünkü o döneme göre bitkisel üretim 3 kat civarında arttı. C02 bir sera gazıdır ve gereklidir. Güneş ışınlarını tutarak atmosferin soğumasını diğer sera gazları ile engeller. Atmosferde Metan ve Karbondioksit (C02) fazla olunca küresel ısınma gereksiz yere artarak küresel sorun oluyor. C02'i emmek hala pahalı ama zamanla ucuzlayacak. Ancak atmosfere bu günkü hızla her yıl 40 milyar ton civarı C02 artıyor ve bu da yılda 2 milyar adet 20 tonluk ilave tankerle depolama istiyor.
Atmosferde fazladan bulunan 500 milyar ton C02 için her biri 20 tonluk tankerle gömülmesi gereken 25 milyar tanker deniz/toprağa depo lansa bile çok pahalı ve ekolojiyi bozar. Tanker yapım maliyeti ve C02'i depolama maliyeti de yüksek. Zararlı gazları emmek masraflı iken bu iş için tek çözüm var; O da dünya Orman alanlarının seyrek, verimsiz, mera olmuş, yangınlarla yok olan kısımları toplamı bir bilimsel çalışmaya göre 900 milyon hektar, bir başka çalışmaya göre 1,6 trilyon hektarın orman olma imkanı var. Rafta çimlenme gücü yüksek biralık Arpanın 1 kg'ı ile 7-10 günde 8-12 kg taze ve gübresiz yem üreterek meralara ihtiyacı azaltmakta. Aynı şekilde Maralfalfa üretimi ile hem enerji bitkisi hem de kaba yem bitkisi üretilince meralara ihtiyaç azalacağından meraların bir kısmını ormanlaştırmak Karbon salınımını azaltmak için 5-10 yoldan biridir.
Dünyada meraların ürettiği yeme göre dekarda 150-200 katı yem verimi olan Kral otu varsa meraların verimsiz ve yetersiz olanları Rafta Yeşil Yem ve Dev Kral otu yemlerinin mucize verimi ile 3 milyar 400 milyon hektar Meranın 900 milyon hektarını ormana çevirmek gerek. Bu kadar mera için Rafta yeşil yem ile dünyada 15-20.000 hektar kapalı alan ve 6 milyon hektarda Kral otu alanı bu eksilen mera kadar kaba yem üretmeye yeter ama biz ormanlaştırılan meraların 2 katı üretime yönelmeliyiz.Rafta yeşil yemin tonu 200-250 TL'ye mal olmakta ve ağaçlara göre 10 kat daha fazla C02 emmekte. Ayrıca %95-97 su tasarrufu ederek dünyada su tasarrufu yapan en önemli taze kaba yemdir. 20 m2'lik mekanize alanda yılda 120 ton yeşil yem üretiliyor. Yeşil yemin %20'si yeşil aksam olduğundan ağaçlara oranla 10 kat daha fazla ama Maralfalfa'ya göre %90 daha az Karbon emer ama %100 tarla boşaltarak boşalan tarlalara gıda açığını kapamak için diğer ürünler ekilerek açlıkla savaş ve %95-97 tarımsal sulamada su tasarrufu sağlayarak Afrika'nın su ihtiyacı kadar su tasarruf edebiliriz. Tüm dünya da tarım alanlarının 2/3'ü yem bitkilerine ayrılmıştır.
Dev Kral Otunun ton maliyeti ise 2-5 TL arasında ve korkunç derecede ucuz bir yem. Dünyada kaba yemde DEVRİM yaratacak mucize bir yemdir ve tüm dünyada üretilen en ucuz yemdir. Samanın tonu şu an 1,000 TL ve Yoncanın tonu 2,000 TL civarında iken bu çok ucuz 2 mucize yemin önemini dünya bilmeli. Ayrıca Karbon emilimindeki önemini dünya Tarım ve Çevre bakanlarına ülkemizde yapılacak bir konferansla aktarılacaktır.
Su ve Gıda artık tüm dünyada ve bizde Milli güvenlik meselesidir. Birçok bitki kütle oluşturmak için ciddi miktarda C02'i havadan alır, kök yolu ile de su alarak glikoz yaparak 50-100 kat karbon emerler. Glikoz ise bir sonraki aşamada selüloza ve türevlerine dönüşerek ağaç veya bitkinin ana nüvesini olan sert veya yumuşak odun yaparlar. Genelde her ağaç yılda %5 odun üretir. Böylece kilolarca havadan Karbon olarak ağacın yapısında selüloz türevleri olarak yıllarca depolanır.
C02'in emilmesi çok pahalıyken bir de bunun depolanma güçlükleri bizi ormanları arttırmaya itmekte. Çünkü ağaçlar 50-100 hatta daha fazla seneler bol oksijen salıp onlarca yıl tonlarca karbon depolar. AB küresel ısınma konusunda çok hassas ve çeşitli yaptırımları çok yakında uygulamaya koyacaklarını açıkladı. Buna göre hangi ürün olursa olsun tüm ürünlerin gümrüklerde “Karbon İzi” uygulamasını başlatacaklar. Buna göre küresel ısınmaya sebep olan karbon salınımını üretim esnasında azaltmayan üretimlere ilk etapta %20 Karbon vergisi uygulayacaklar. Bu vergi yüzünden rekabet sorunu oluşturacağından firmalar karbon salınımını tam filitrelese de depolama için ağaçlandırmaya yöneleceklerdir.
Ortaya çıkan et talebi yüzünden dünyada ekilip dikilen tarım arazilerinin %25’inde hayvan yemi üretilmekte. Oysa tüm tarım alanları meralar dahil 4,9 milyar hektardır. Bunun içinde 1,5 milyar hektarda tarla tarımı yapılmakta. Dünyadaki meraları da dahil edersek bunun %69'unda hayvan yemi üretimine ayrılmıştır diyebiliriz. Kısaca küresel ısınmayı kısmen azaltarak ciddi su tasarrufu yapıp, %100 tarla boşaltıp ağaçlara göre 10 kat karbon emen yeşil yem ve tonlarca yeşil kütle oluşturmasından dolayı ağaçlara göre onlarca kat Karbon emen Maralfalfa-dev kral otu devreye girerse dünyada bazı meraların bir kısmını ORMANA dönüştürmek 2. kez 50-100 kat Karbon salınımını azaltmaya büyük katkı sağlar. Zaten Dev kral otu aynı alanda gelişmiş ağaçlardan onlarca kat daha karbon emip, onlarca kat oksijen üretilebileceği anlaşılıyor. Oysa sanayileşmiş birçok kuruluş karbon emilimini başka ülkelerden Karbon hakkı SATIN alma yolu ile aşıyor.
Bill Gates ve ekibi 1,5 milyar büyükbaş hayvanın ortalama 208 L Metan gazı çıkartarak binek araçlara göre ineklerin 23 kat daha doğaya zararlı olduğunu anlamışlar. İneklere "Taze çim" yani yeşil yem yedirince Rumen’de üretilen gazın %90 azaldığını Bill anlayınca bu araştırmacılara ciddi miktarlarda bağış yapmış. Dünyada tarımın sera gazı etkisi ile küresel ısınmaya %24 ama %11'ni ineklerin çıkarttığı gazdan olduğunu biliyoruz. Bunu azaltacak yemin yeşil yem yani çim olduğunu anlamışlar. Dünyada inşaatların 2060'a kadar 2 kata çıkacağı için "Bu muazzam miktarda çelik ve çimento üretmek ile karbon salmak anlamına geliyor. Başka bir ifadeyle bu her ay yeni bir New York inşa etmek" demektir. Tüm dünyanın bu 2 kaba yemin küresel ısınmayı azaltarak, verimli, çok ucuz yem ve çevreci olduğu kesin. Bu 2 yem bitkisinin önemi, arka planı ve 8-10 mucize faydası büyük bir panelle dünya çevre ve tarım bakanlarına mutlaka acilen sunulmasını da sağlayacağım.
Tüm dünyada genelde hayvan beslemede %70 olan yem giderlerini düşürmek için mutlaka ucuz yem bulmak gerek. Bu yemler Rafta yeşil yem-Rayey ve Kral otu-Maralfalfa'dır. Yeşil yem organik, toprak ve gübre istemez. Dünyada 1 milyar 553 milyon ha tarla tarımı yapılan yere %25 yem bitkisi ekiliyor. Bu 388 milyon ha alan demek. Bu alanın %20'sinin Rafta üretilen yemle boşaltılması ile 78 milyon ha tarla boşalır. Ayrıca Dev Kral otu ektirerek yine aynı alanın %20'si karşılığı alan boşaltılarak bu alanın %2'si Kral otu ekerek tüm alandan %38 yer boşaltarak yani 147 milyon ha yerden gıda üreterek dünyada AÇLIKLA mücadele son bulur. 1 kg yeşil yem 2,1 L su ile tesiste, köylü usulü ile 3 L su ile üretilip %95 su tasarruf ederek üretildiği bilimsel. Çanakkale ve Karabük Üniversitelerimizde yapılan bir araştırmaya göre Yeşil yeme alternatif 1 kg yem 65-67 litre su ile üretilmekte. Çok harcanan bu suyun yarısının topraktan buharlaştığı, yapraktan buharlaşması ve büyük kısmınında sızma diğer canlılarca kullanılmasından dolayı bu rakam karşımıza çıkmakta. Dünya tarla tarımı yapılan arazinin %20'si rafta yeşil yeme dönerse 190 milyar m3 su tasarrufu yani Afrika'nın kullanım suyundan 2 kat fazla su tasarrufu demek. Atmosferde ki sera gazının %11'ini 1,5 milyar sığırların oluşturduğu gazı yeşil yem %80-90 azalttığına göre tüm dünya tarım ve çevre bakanları konferansında işin önemi aktarmak şart.
Bill Gates, iklim değişikliğinin "inanılmaz derecede karmaşık" bir konu olduğunu belirtti. Bunun nedenini "Günümüzün neredeyse tüm sıfır karbon teknolojilerinin fosil yakıtlı muadillerinden daha pahalı olmasıdır." şeklinde açıklayan Gates, mevcut teknolojiyi kullanarak iklim değişikliğine başarı sağlamanın imkansız olduğunu savunması yüzünden bizim bilinirler in arka planı ile halkaları birleştirip “Kazan, kazan, Fayda hep fayda” sağlayan bu tezimiz 80-100 ülkenin Çevre ve Tarım bakanlarının ülkemizde yapılacak bir panelle arka planını tüm dünyaya Ankara Çevre-2022 toplantısı ile tanıtmalıyız. Bu makale içeriği saklı bir gerekçeden dolayı şahsıma ait fikir bazında noter tasdiki yapılmıştır.
İlgili Galeriler