Yemekli bir düğüne katıldım, davetlilerin tıka basa doldurduğu kalabalık bir düğün, havasız mı havasız bir salon…
Salona girdiğimde ilk dikkatimi çeken kadınlara ayrılan bölümdü…
Daha sonra anladım ki havasızlık sadece kadınlara ayrılan bölümle alakalı bir durummuş, çünkü erkeklerin olduğu bölüm küfül küfül esen serin mi serin güzel bir alan…
Erkeklerin konforu daha önemli olduğu için(!) serin bir ortamda önce yemeklerini yiyecekler ardından keyifleri ne zaman yeterse o alandan ayrılacaklar sonra kadınlara yemek servisi yapılacak..!
Yuh be dedim kendi kendime, bu kadar da olmaz artık..! Gencini geçtik, yaşlısı var, hamile olanı var, kucağında , yanında çocuğu olan var ne demek önce erkekler yemek yiyecek sonra kadınlar o dağınık masaya oturup karın doyuracaklar...
Çocukluğumuzda bayram sofraları gözümün önüne geldi. Erkekler camiye gider kadınlar ise bayram sofrasını hazırlardı, sonrasında kalabalık olduğu için erkekler ayrı odada kadınlar yan o da da yemeklerini yedikten sonra bayramlaşma olurdu. Yine geçmişte erkek sürekli çalışan ve ailenin geçiminden sorumlu olandı, yorgun argın geldiğinde sofrasının hazır olması bir gelenekti.
Tamam örf ve ananelerimize bağlı kalalım da hangi devirde yaşıyoruz? Neyi paylaşamıyoruz? Benim gibi ülkemde milyonlarca kadın çalışıyor, hani kadın erkek eşitliği…
Bir gelenek tutturulmuş gidiliyor, bende kadınım üstelik de değerliyim, her kadın değerlidir, dahası her insan, her canlı kıymetlidir. Konuşmaya geldiklerinde bol keseden atmaya bayılırlar, kibarlıktan, centilmenlikten söz ederler ama gidilen bir düğünde yenilen bir yemekte kendilerine öncelik isterler yuh olsun..! Hep taviz vermişiz, tavizde tavivi doğurmuş, geçmişten günümüze gelen bu anlayış kadının özgüvenini elinden almış asimile olmuşuz ama artık yeter..! Geçte kalsak, geride de kalsak artık bir yerlerden başlamak zorundayız. Kadının sesi artık gür çıkmalı, eşitlikten söz edilecekse… Evet ben kadınım değerliyim, evet ben anneyim değerliyiz. Erkek değersiz demiyorum ama biraz saygı, hoşgörü ve vicdan diyorum. Kadın kendi ayakları üzerinde durandır, fedakarlığın alasını yapandır, aile bağlarına sımsıkı sarılandır, yuvaya yapandır. Çalışan bir kadın olarak “ Çalışıyorum bende hizmetin ayağıma gelmesini istiyorum” demiyorum lakin yineliyorum biraz sayğkadını lütfen….