Türkiye, yenilenebilir enerji alanında kurulu gücünü %428 artırarak 52.668 MW’ye ulaştı. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıklamasına göre üretilen elektriğin %52’si yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından geliyor. Bu enerjinin de yaklaşık %10’luk kısmının rüzgarın gücünden geldiğini belirten Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın’a göre, gelecek yıllarda rüzgar enerjisinden daha çok elektrik üretiminin elde edilmesi için 4 stratejik adım bulunuyor.
Rüzgar Enerjisinde Avrupa’da 8., Dünya’da 13. Sıradayız!
Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu güçte Avrupa’da 5’inci, Dünya’da 12’nci sırada iken, son 10 yılda gerçekleştirilen büyük atılımlarla en verimli enerji kaynağı olarak görülmeye başlayan rüzgar enerjisi, ülkemizde rekorlarla esiyor. Bakanlığın açıklamalarına göre Türkiye rüzgar enerjisinde kurulu güçte Avrupa’da 8’inci, Dünya’da 13’üncü sırada yer alıyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımların karşılığını fazlasıyla aldığını ve %428’lik artışın bu yatırımlar sayesinde olduğunu söyleyen Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, yapılacak yeni yatırımlarla ve izlenecek yeni yollarla rüzgar enerjisinden daha fazla verim alınabileceğini ve Türkiye’nin bu alandaki başarısının zirveye çıkacağını belirtiyor.
Rüzgar Enerjisinde Başarıya Giden Yolda Stratejik 4 Adım
Türkiye’de rüzgar enerjisi santrallerinin kurulması ve işletilmesi için gereken teknik tecrübe ve insan kaynağı birikiminin yeterli seviyede olduğunu, santraller hayata geçtikten sonra da doğru zamanlama ve kapsamla uygulanacak bakım ve onarım işlemlerinin, yerli ve milli enerji yatırımlarını korumada öncü rol üsteleneceğini aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, rüzgar enerjisi alanında daha da başarılı olabilmek adına 4 stratejik adımı sıralıyor.
1. Rüzgar enerjisi sektöründeki bilinirliği artırmak. Rüzgar enerjisi sektörü oldukça rekabetçi olduğundan, ülke olarak bu alandaki başarılarımız ve globaldeki konumumuzun bilinirliğini artırıcı çalışmaların yapılması gerekiyor. Yeni yatırımların ülkemize yapılması ve bunun sürekliliğin sağlanması adına özel sektör ve kamu iş birliği ile medya desteğinin gerçekleşmesi önem arz ediyor. Böylelikle üretici ve yatırımcılar tarafından aranan elverişli ticari koşulların ülkemizde bulunduğuna dair kuvvetli mesajlar verilmiş olacaktır.
2. Doğru fiyatlandırma gerekli. Devletlerin izledikleri fiyatlandırma politikalarının rüzgar enerjisi üretimini desteklemesi gerektiğine değinen Ali Aydın, devlet politikalarının da teşvik edici vasıfta olmasının çok önemli olduğunu belirtiyor. Ülkemizdeki son 10 yıllık izlenen politikaların rüzgar enerjisindeki şahlanışı desteklediğini de aktaran Aydın, güvenli bir liman arayan yatırımcılara bu konuda bürokratik desteklerin sağlanması gerektiğini ifade ediyor.
3. Rüzgardaki istikrarlı duruş korunmalı. Rüzgar enerjisi alanında her geçen gün daha fazla başarıya imza atıyoruz, bu başarıyı da ülke olarak bu alanda sergilediğimiz istikrarlı ve kararlı duruşa borçluyuz. Bu duruşumuzu bozmadan hem paydaşların hem de devletin sağlam adımlarla ilerlemesi gerekiyor.
4. Rüzgar enerjisi sektöründe kalite prosedürleri oluşturulmalı. Ülke Enerji olarak Avrupa standartlarının ötesinde bir servis ve bakım performansları olduğunu belirten Ali Aydın, rüzgar enerjisi alanında topyekün ilerleme sağlayabilmek adına operasyon ve hizmetler için tedarikçi ekosisteminde aranması gereken belli kalite prosedürlerinin oluşmasının faydalı olacağını vurguluyor.