Kahramanmaraş’ta yaşayan Halil İbrahim ve Halime Yardımcı çifti, geçen yıl ikinci kez çocuk sahibi olmanın heyecanını yaşadı. Ancak düşük doğum ağrılığıyla dünyaya gelen bebeklerinde bazı sağlık problemleri vardı. Bebeğin yutma sorunu olduğunun gözlemlenmesi sonucu yapılan tetkiklerde doğuştan yemek borusunun büyük bir bölümünün olmadığı anlaşıldı. Bebeğin midesine dışardan tüple beslenmesi için gastrostomi işlemi yapıldı ve küçük Mehmet’in gelişimine bağlı olarak 6 ay sonra ameliyat olabileceği söylendi.
Ameliyat sayılı merkezlerde yapılabiliyor
Özel bir firmada işçi olarak çalışan 29 yaşındaki baba Halil İbrahim Yardımcı, aldığı şok edici haberin ardında çare aramaya başladı. Halil İbrahim Yardımcı, 6 ay boyunca yaptığı araştırmada Türkiye'de sayılı merkezlerde yapılabilen bir cerrahiyle bebeklerin yaşıtları gibi sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebildiklerini öğrendi. Daha sonra Halil İbrahim ve Halime Yardımcı çifti, Prof. Dr. Mustafa Küçükaydın’ın ismine ulaştı.
Minimal invaziv cerrahiyle ameliyat
Doğuştan yemek borusunun yokluğu anlamına gelen ‘pür özofagus atrezisi’ sorunuyla dünyaya gelen bebek, doğumdan 7 ay sonra Prof. Dr. Mustafa Küçükaydın ve ekibi tarafından ameliyat edildi. Kapalı ameliyat yöntemiyle (minimal invaziv cerrahi) yemek borusunun kapalı olan iki ucu birleştirildi. Doğuştan yemek borusu olmayan bebeklerin yaşama oranının uygun cerrahiyle yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Küçükaydın, “Bu tür anomalilerin düzeltilmesinde, açık ameliyat yöntemi yerine, ‘minimal invaziv cerrahi’ ile düzeltilme yapılması çok avantajlıdır” dedi. Göğüste 3 adet 3 milimetrelik delik açarak, yemek borusunun iki ucu arasındaki yaklaşık 8 santimetrelik mesafeyi birleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Küçükaydın, “Mehmet’in ameliyatından sonra 32 gün süren yoğun bakım sürecinde Uz. Dr. Mustafa Armut ve yoğun bakım ünitesi çalışanlarının büyük başarısı ile bebeğimiz sağlığına kavuştu’’ şeklinde konuştu.
Oğlumuz yeniden yaşama tutundu
Baba Halil İbrahim Yardımcı, “Bu tür ameliyatların yapılabildiğini öğrendiğimizde çok mutlu olduk. Oğlumuzun sağlığına kavuşmasında, Prof. Dr. Mustafa Küçükaydın hocamız ve ekibinin yanı sıra yoğun bakım sürecinde oğlumuzla yakından ilgilenen tüm hastane personeline de teşekkür ederiz. Yaptıkları özverili çalışmaları görmek, unutamayacağımız anılar arasına girdi” diye konuştu.
(Haber: Samed Aydın Sun)