Erciyes Küçük Sanayi Sitesi (KSS) Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Sarıkaya, düzenlediği basın toplantısında yapılmış olan projelerin değerlendirilerek mobilya sektörüne ve Kayseri'ye katkı sağlanması gerektiğini söyleyerek, “Oda seçimlerinde üzerime atılan iftiralar genel kurulla alakalıydı” dedi.
Ercan Sarıkaya, Türkiye mobilya sektörünün dünyada çok önemli bir noktada yer aldığını söyleyerek, “Mobilya sektörümüz Kayseri'nin en değerli sektörü, en büyük sektörü. Bu sektörün yaptığı yatırımlar şu anda Kayserimizi, Türkiye'nin en büyük mobilya üretim sanayi bölgesi haline getirmiş durumda. Belli ciddi büyük firmalarımızın sektördeki açığı görerek yaptığı yatırımların arkasından diğer firmaların gelmesi, onları desteklenmesi, yan sanayiyle beraber bugün sektörümüz çok ciddi bir noktadadır. Üretim kapasitemiz çok büyük. Ancak ihracata baktığımızda geçmişte de aynıydı. Yani İstanbul'un ve İnegöl'ün daha altındayız. Bu şunu gösteriyor. Biz üretebiliyoruz. Yatırımları yapmışız ama artık büyük markalar dışındaki sektörün ciddi bir desteğe ihtiyacı var. Birlikte iş yapmaya, iş birliği yapmaya ihtiyacı var. İş birliği, güç birliği oluşturmaya ihtiyacı var. İşte Mobilyakent projesinin çıktığı nokta burası. Bakın şu anda hala Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde üç vardiya çalışan firma sayımıza baktığınızda yüzde 90'ı tek vardiyayla çalışıyor. Bu şu demek, çok büyük bir atıl kapasite var. Yani en değerli şey olan arsa alınmış. Hatta OSB'nin yapısı gereği, dolgular yapılmış, bina dikilmiş, içine makine ekipman konulmuş. Bu kadar değerli yatırımlar şu anda tek vardiya çalışıyor. Dünyada 200 milyar dolarlık mobilya hasılası var. Ülkemizin aldığı değer yüzde ikiler civarında. Eğer biz iyi organize olabilirsek tek yürekten, tek elden bir tanıtım yapabilirsek alışveriş merkezi de yılın 365 günü fuar da düzenleseniz insanların zamanı olmuyor, vakti denk gelmiyor, hasta oluyor, bilmem ne yapıyor ama yılın 365 günü Kayseri'ye getirdiğimiz veya kendisi gelen herkesin gezebileceği toptan ve perakende alışveriş yapabileceği bir projeyle yola çıktık. 2010 yılında başlayan hayat hikayesinde özellikle arsa arazilerinin alınması noktasında yerelde Büyükşehir Belediye Başkanımız o zaman Sayın Mehmet Özhaseki Bey çok büyük fedakarlık yaptı. Belediyeye ait yedi yüz seksen sekiz bin metrekare araziyi gerçekten bu projeyi duyunca çok memnun oldu. Elimizden geleni yapalım dedi” dedi.
Yönetimle beraber AVM yapımı için Çin'de olduğunu ve kendisine iftira atanların o zaman da yanlarında olmadığını söyleyen Sarıkaya, “Başkanımızın vefat etmesi yönetim kurulumuzda o günün şartlarında da içerideki inşaat işleri ve özellikle yatırım destekleriyle bugün çok ciddi şekilde çarpıtılan yalan ve iftira konusu yapılan destekler mevcut yönetim kurulumuz tarafından, benim de içinde olduğum, benim de altımda imzası olduğum destekler verilerek bu alışveriş merkezi bu hale getirildi. Alışveriş merkezinin açıldığında şu anda çıkıp bu yalan ve iftiraları atan arkadaşlarım, bir tane iş yeri kiralamaları yok. Tüm bu riskleri, tüm bu cesaretli sözleşmeleri imzalayan o günkü yönetimi ve başında olan Mustafa Altunel Bey ve benim bulunduğum o yönetim yaptı bu işleri. Yani son finish çizgisine kadar gelmiş, birtakım başka sorunlardan dolayı kooperatifle alakası olmayan yönetimi bırakmış olanlar. Yönetime bugüne kadar 11 yıl hizmet etmişim. Mobilyacılar Odasında genel sekreter olarak başlayıp, sonra yönetim kuruluna gelmiş, kooperatif için de 500 defadan fazla Ankara'ya gidip bu işleri takip ettim. O günkü müdürüne bugünkü başkanına bu saygısızlıkları, bu terbiyesizlikleri yaparken hiç çekinmiyorlar. Yani biz buraya bu şehre hizmet ettik. Ben Mobilyacılar Odasına başkan adayı olurken sayın arkadaşlar mobilyacılar odası gibi sivil toplum örgütü bu projeyi hayata geçirdi. Odanın sivil toplum örgütünün gücünü alarak kamuda, bürokraside bu projeleri daha iyi temsil etmek, yurt içinde ve yurt dışında daha iyi tanıtmak için aday oldum. Mobilyacılar Odası'nın aday üyeleriyle kooperatif üyeleri aynı kişi, aynı grup, aynı şey, meslek örgütü, aynı meslektaşlar. Yani birine farklı diğerine bir farklı hizmet yapmayacağız. Başında kurguladığımız işi sonunda mutlu sonla bitirmek için mobilyacı odasına aday oldum. Hamdolsun kazandık da. Mobilyacılar odasında benim karşımdaki grubu destekleyenler hiç mobilyacı odasıyla alakası olmayan, odada üye olmayan odanın yerini bilmeyen insanlardı. Odadaki çarpışma kesinlikle olayla alakalı değildi. Perşembe günü genel kurula yapılacak olan alışveriş merkezi ve kooperatifle alakalıydı. 2010 yılının mart ayının on beşinde ben Çin'deydim. Mimarla, mühendisle ve proje ekibiyle beraber Çin'de açılmış mobilya alışveriş merkezini gezdik gördük. 2010 yılında bize çamur ve iftira atanlar neredeydi acaba? Neyle uğraşıyorlardı? Dönsünler bir baksınlar. 11 yıl bu projelere hizmet edeceksiniz. Elinize sağlık denecek yerde böyle iftiralarla karşılayacaksınız” ifadelerini kullandı.
Ercan Sarıkaya, mevcut projeler hak ettiği şekilde yönetilirse Kayseri'ye katkı sağlanabileceğini söyleyerek, “Bakın ayrı yapacağız diye kurdukları şirkete bile AVM'nin bütün giderlerini harcamalarını oradan yapmadılar. Sözleşmelerden, topladıkları ortak giderden veya orada nasıl hareket ettiklerine dair bir bilgimiz yok. Bütçeyle mi ilgili hareket ettiler? Yoksa farklı şey mi bilmiyoruz? Bu yasal mı, yasal. Ayrıştırılabilir mi, ayrıştırılabilir ama madem şirketi kurdunuz alışveriş merkezi kendi içerisinde devam etmeliydi. Zarar ediyor diyorlar. Evet başlangıçta zarar etti. Yine oraya gerçekten başında profesyonel bir yönetici bulamadığımızdan zarar etti. Sonrasında bu arkadaşların hepsinin fabrikası var. Hepsi üretimde çok iyiyiz diyorlar. 2020 yılında bizim geldiğimizde yönetim cirosu 3,5 milyondu. Geçen yılki cirosu 4,5 milyon. Ayda 30-35 milyon ciro çekecek kapasitesi var. Yılda 364 milyon ciro çekecek kapasitesi var ama yıllık 4,5 milyon TL ciro çekiyor. Biz kurtardık diye adamlar çıkıyor, yaygara yapıyorlar. Bu bir genel kurul sürecidir. Bu açıklamaları yapmak zorunda olduğumu hissettiğim için yaptım. Böyle bir sektör var. 3 binden fazla üye var. Biz yerimizde saymak zorunda kalıyoruz. Artık yapmanın bir önemi kalmadı. Bu projeleri gerçekten doğru, düzgün hak ettiği şekilde yönetebilirsek bu şehre katkı sağlayacağız. Yoksa Allah korusun, iyi yönetemezsin. Orada koskoca bu alışveriş merkezinin hiçbir anlamı yok” dedi.