Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir video mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti;
Aziz milletim, bugün devlet ve millet hayatımıza yönelik en alçak saldırılardan biri olan 15 Temmuz darbe girişiminin 6. yıl dönümüdür. İstiklal ve istikbal davası için FETÖ ihanet çetesi mensubu hainlere arslanlar gibi karşı koyarken şehadete yürüyen 252 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Rabbim hepsinin de mekanını cennet eylesin diyorum. Her şehidimizin hikayesinde ancak imanlı, inançlı, adanmış yüreklerin kavrayabileceği incelikte ibretlik mesajlar vardır. İnşallah bu mesajlar nesiller boyunca dilden dile aktarılacak evlatlarımıza rehber olacaktır. Milletimize ve şehitlerimizin yakınlarına bir kez daha başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
"BU MİLLETİN EVLATLARININ ASALETİNİ ANLATMAYA KELİMELER YETMEZ"
Türkiye aşkına çarpan yüreklerle 15 Temmuz gecesi yaşanan tarihi kıyama katılan her bir vatandaşıma, o gece gazilikle şereflenen tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Darbe girişiminin başlamasıyla hiç tereddüt etmeden sokakları, caddeleri, meydanları dolduran tanklara, uçaklara, helikopterlere, namlulara gövdelerini siper eden bu milletin evlatlarının asaletini anlatmaya kelimeler yetmez.
Hiç şüphesiz bizim için 15 Temmuz'un asıl önemi milletimizin tarihi boyunca maruz kaldığı darbelere karşı gösterdiği bu ilk fiili ve şanlı direnişin sembolü olmasıdır. Cumhuriyetimizi bir asır önce verdiğimiz milli mücadeleyle kurmuştuk. Demokrasimizi 1950'de milletin sandıktan çıkan iradesiyle hayata geçirmiştik. 2022'den itibaren de Türkiye'yi her alanda tarihinin en büyük kalkınma ve yatırım hamlesiyle buluşturmuştuk.
"TÜRK MİLLETİNE ASLA DİZ ÇÖKTÜRÜLEMEYECEĞİNİ GÖSTERDİK"
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Cumhuriyetimize, demokrasimize ve tüm bu kazanımlarımıza canımız pahasına sahip çıktık. Tek yürek ve tek bilek olarak darbecilere karşı yürüttüğümüz destansı direnişle dosta ve düşmana Türkiye'nin asla esir edilemeyeceğini, Türk milletine asla diz çöktürülemeyeceğini gösterdik.
Darbenin başlamasıyla birlikte darbeci hainleri ve onları üreten yapıyı kökünden kurutmak için ülkemizin tüm hukuki ve idari gücünü harekete geçirdik. Ülkemizin bir daha böyle bir tehdide maruz kalmaması için gereken tüm tedbirleri aldık, almaya devam ediyoruz. Şehitlerimizin kanını yerde koymadık. Gazilerimizin karşısına boynumuz eğik çıkmadık. Milletimizin fedakarlığının boşa gitmesine seyirci kalmadık.
Hainleri üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakırken, dostlarımızın yüreklerini ferahlattık, umutlarını güçlendirdik. Türkiye'nin bir daha benzer tehditlerle karşılaşmaması için her alanda gereken tedbirleri aldık. 15 Temmuz tarihini Demokrasi ve Milli Birlik Günü ilan ederek bu büyük direniş destanının tarihe altın harflerle kazınmasını sağladık.
Aziz milletim, bu tür hadiseler milletlerin tarihinde yeni bir atılımın yeni bir yükselişin, yeni bir dönemin işaretleri olarak yerini alır. Hamdolsun biz de 15 Temmuz'u işte böyle bir nirengi noktası haline dönüştürmeyi başardık. Artık Türkiye tarihi demokrasimizin rüştünü ispat etmesi ve milli iradenin gücünün tereddütsüz anlaşılması bakımından 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası olarak iki dönem halinde incelenecektir.
Darbe girişimi sırasında maşalarıyla uğraştığımız mücadelenin asıl büyük cephelerini sonrasındaki meydan okumalarımızla aştık. Sadece FETÖ'cü hainleri değil tıpkı diğer terör örgütlerinin mensupları gibi onları da üzerimize salan güçlere cevabımızı geri çekilerek değil ileriye atılarak verdik.
"TERÖR ÖRGÜTLERİNİ SINIRLARIMIZIN ÖTESİNE ÇEKTİĞİMİZ BİR ÇİZGİNİN GERİSİNE HAPSETTİK"
Sınırlarımıza yığılan terör örgütlerini DEAŞ'ından PKK/YPG'sine kadar darmadağın ederek tehditleri kaynağında kurutma stratejisine geçtik. Yaptığımız harekatlarla terör örgütlerini saldırılarını kendi topraklarımızda karşılamak yerine sınırlarımızın ötesine çektiğimiz bir çizginin gerisine hapsettik.
Siyasi ve diplomatik alanda yürüttüğümüz çalışmalar, yaptığımız anlaşmalar, kabul ettirdiğimiz duruşlarla yeni stratejimizin meşruiyetini güçlendirdik. Yönetim sistemimizi değiştirerek darbelere ve vesayete zemin hazırlayan zaaflarımızdan kurtulduk.
Ekonomimizi çökertmeye yönelik tuzakları birer birer bertaraf ederek hedeflerimizden uzaklaştırılmamıza izin vermedik. Küresel ve bölgesel krizleri ülkemiz adına fırsata çevirmek için var gücümüzle çalıştık, çalışıyoruz. Elbette en büyük etkisini hayat pahalılığı olarak hissettiğimiz sıkıntılar da yaşadık. Hamdolsun bu sıkıntıları aşacak güce, imkana, iradeye, kararlılığa sahibiz. Vesayetle istikameti değiştirilemeyen, darbeyle yıkılamayan, terör örgütleriyle hizaya getirilemeyen Türkiye'nin ekonomi ile teslim alınmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz.
"BU TÜRBÜLANSTAN DA İLK ÇIKAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELECEĞİZ"
Salgın ve savaş şartlarının tetiklediği enerji başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki fahiş artışın hızlandırdığı enflasyon sadece bizim değil tüm dünyanın sorunudur. İnşallah uzunca bir süredir hep yaptığımız gibi bu türbülanstan da ilk çıkan ülkelerin başında geleceğiz. Böylece 15 Temmuz'un devamı olarak gördüğümüz bir badireyi daha geride bırakarak büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda mücadeleye devam edeceğiz. Ancak bu şekilde kendimizi şehitlerimizin emanetlerine hakkıyla sahip çıkmış, gazilerimize layık olmuş, milletimize karşı sorumluluklarını yerine getirmiş hissedebiliriz.
Tarihimizin en şanlı zaferlerinden biri olan 15 Temmuz'u milli hafızamıza güçlü bir şekilde kazımak için düzenlenen etkinliklere bu yıl yaklaşık 9 bin proje başvurusu yapılması demokrasi nöbetlerinin sürdüğüne işaret etmektedir. Bu duygularla milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nü tebrik ediyor, şehitlerimize tekrar rahmet diliyorum.