Bugün (Perşembe) devrenin son deplasmanı….
Puan değil, puanlarla dönülmesi gereken kritik bir randevu…
Keşkelerimizin çok olduğu bir yılı geride bırakıyoruz yeni yılda yeni hedefler, yeni umutlar peşinde koşmak için bugün Malatya’dan mutlu dönme mecburiyeti vardır Kayserispor’un…
Rakibin ise ayakta değil, hayatta kalması için yaşam belirtilerini sürdürmesi için, cayır cayır yandığı ateşin ortasından çıkması için umudu ise Kayserispor’dur…
Yani galibiyete bizim kadar hatta daha fazla ihtiyacı olan tarafta Malatyaspordur…
Daha önce 25 bandını bulmalı, geçmeli demiştik.
Ligin ikinci yarısında atılan taşın yerini bulmayacağı gerçeğinden hareketle bugün Malatya, sonra içerde Sivas maçlarını firesiz atlatmak güzel günlerin habercisi anlamına gelecektir.
Futbol netice oyunu olduğuna göre bugün deplasmanda nasıl oynadığımızdan ziyade ne yaptığımız daha önemli olacaktır.
Başta dediğimiz gibi keşkelerimiz çok, gereksiz kayıplarımız, elimizin tersiyle ittiğimiz fırsatlar, rakibe ettiğimiz ikramlarımız oldu.
İşin özü; ikide iki yapmak temennimiz, olmadı 24 puanla devreyi noktalamaktır.
Bu iki maçın sonunda ortaya çıkacak tablo ikinci yarıdaki yol haritasını belirleme adına da fazlasıyla önem arz etmektedir.
Şuan için transfer tahtası kapalı, bu açılmayacağı anlamına gelmiyor ancak tahtanın açılması içinde başkanın haricinde bir Allah’ın kulu da kılını kıpırdatmıyor.
Zaten Kayserispor’u son dönemlerde ne düşünen, ne de akıbetinin ne olacağını bilen var.
Her altı ayda tahtası kapanan kulübün kapısından geçen yok! Başkana ne haldesin diyen de, destek olmayı düşünen de yok..!
Bunların hepsini tüm detayları ile masaya yatıracağız hele şu iki maçı hayırlısı ile geride bırakalım
İkinci yarı ile ilgili yazılması gereken reçete konusunda Sivas maçından sonra elbette bizim de söyleyeceklerimiz olacaktır lakin önceliğimiz Malatya ve Sivasspor karşılaşmasıdır.
Haydi hayılısı bakalım…
Ha bu arada devre arasında sadece bizim değil Başkanın da, hocanın da söyleyecekleri olacaktır, olmalı da…