Kitap Fuarındaydım haftasonu…
Hani iğnenin atıldığında yere düşmediği anlamına gelen abartı kokan bir deyim var ya tam da öylesi bir kalabalıkta bulduk kendimizi…
İlgi dediğim gibi üst seviyedeydi…
Yelpaze genişti, yaşlısı-genci, öğrencisi-öğretmeni, işadamı-bürokratı, işçisi-memuru her kesimden yüzlercesi hatta binlercesi fuara akın etmişti…
Sordum…
Hafta sonuna özgü bir yoğunluk mu? diye…
Değildi açılış kurdelesinin kesildiği andan itibaren böyleydi…
Yetinmedim…
Son gün olduğu için mi? dedim.
Fuarın kapanış finaline özgü bir yoğunluk mu? diye yineledim.
Yanıt yine hayırdı…
Daha öncede gittim, yıllardır da giderim ama dediğim gibi bu yılki Kitap Fuarının gürültüsünü birazdan sizlerle paylaşacağım ancak görüntüsü beni çok etkiledi.
Kar tanesinin kartopuna, kartopunun ise çığa dönüşmesi gibi büyüyen hali önemsenmeli, özümsenmeli Kitap Fuarının…
Kitap ruha ilaçtır aynı zamanda hazinedir, kitaplar toplumları çağdaş uygarlığa götüren ışıklardır aynı zamanda.
Çünkü okuyan nesillerdir, geleceğe ışık tutan… Kayseri Kitap Fuarının görüntüsü dediğim gibi fazlasıyla hoşuma gitti.
Dostlarla dolaştık, sohbet ettik, birçok yayınevi standını ziyaret edip kütüphanemizin müdavimlerine yeni arkadaşlar kattık.
Gezdik, gördük, etkilendik, heybelerimize daha fazla bilgi dolduracağına inandığımız kitaplarımızı sarmaladık ve ayrıldık fuar alanından…
Gelelim gürültü kısmına…
Gürültü patırdı koparanlar çok lakin fuarın sadece Kayseri’de değil bölgede hatta ülkede ses getirdiğini söyleyebilirim…
Örnekleriyle kıyaslanamayacak derecede bir yoğunluk ve talep görmekte.
Büyükşehir Belediyesi ön ayak olmuştur, böylesi bir projenin hayata geçmesi ve daimi olması için, geleneksel hale dönüşmesi için meşale yakmıştır…
Vay efendim organizasyon neden hep aynı kişi tarafından yapılıyormuş..!
Kolayı var siz de yapın..!
Yüreğiniz, gücünüz, çapınız hayalleriniz ve hedefleriniz var ise buyurun sizde yapın...
Yazarların ya da yayınevi sayılarının sınırlı tutulması ne derece doğru..!
Nereden baktığınıza bağlı, ne amaçla sorduğunuza, neyi görmek ve duymak istediğinizle alakalı.
Yani sınırdan kastınız ne?
Yelpazenin genişliğinden söz ettik ancak daha önce bu alanda provakatif eylemlere de tanıklık ettiğimiz için ağız tadını bozacak, huzur kaçıracak tipleri sırf getirmiş olmak için getirilmesini ben de doğru bulmuyorum.
Bir başka eleştiri ise pandemi sürecinde böyle bir organizasyona müsaade etmek tehlikeye davetiye çıkartma anlamına gelmez mi..?
tadyumlar dahil her yerde serbest dolaşım varken yasaklar kaldırılmışken sorun kitap fuarı mı yoksa sadece “Kayseri Kitap Fuarı mı?”
Altı çizilen bir başka detay ise devlet okullarının kitap fuarı kapılarını açtığı günden itibaren belli aralıklarla düzenli bir şekilde öğrencilerini fuar alanına getirmeleri..!
Öğrencinin kitap fuarına getirilmesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Neyse bunun gibi algı yaratıp bundan nemalanan tiplerin yazdıkları senaryolara inanmayın çünkü okumayan insan okunası yazılar yazamaz…
Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a, bu organizasyonu uzun süredir sağlıklı bir şekilde yürüten Mehmet Saçmacı’ya, kapılarını böylesi yararlı bir faaliyet için açan Dünya Ticaret Merkezi yöneticilerine teşekkür ediyorum.