Şebnem TURHAN
Merkez Bankası PPK yüzde 73,5’e ulaşan yıllık enflasyonda tepe noktasına ne zaman ulaşılacağı bilinmezken haziran ayı toplantısında da faizlerde değişikliğe gitmedi. 2021 Eylül’den itibaren üst üste 4 toplantıda 500 baz puanlık faiz indirimi yapan Merkez Bankası PPK ocaktan bu yana da faizi yüzde 14’te sabit tutuyor.
Ekonomistler politika faizinin önemsizleştiğini yetkililerin belirttiğini dile getirerek PPK metinlerinin de artık piyasa açısından çok önem arz etmediği görüşünde.
İç talebi azaltmaya yönelik yeni adımlar gelecek
Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu: Genel çerçeve itibarıyla MB’nin kurul karar metninde önemli bir değişiklik bulunmuyor. MB dışarıda artan küresel riskler ve enflasyon, içeride güçlü büyüme ve geçici enflasyon vurgusunda bulunmaya devam ediyor. MB elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi için kullanacağını söylüyor. Burada TL’nin cazibesini arttıracak faiz aracını da kullanmasını beklemeliyiz ama MB makro ihtiyati politikalar ile bunu başarmaya çalışacağını söylüyor. İktisadi kavramlar ile belirtmek gerekirse makroihtiyati politikalar para politikasına ikame değil tamamlayıcıdır. Sıkı para politikası olmadan bu politikalar tamamlayıcılık işlevini de tam göremez. KKM’nin daha cazip hale getirilmesinden, kredi kompozisyonunu iç talebi azaltmaya yönelik birçok yeni adım muhtemelen gelecektir.
Politika sürdükçe enflasyonda belirgin düşüş ihtimali az
TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Görünen o ki TCMB önümüzdeki dönemde de faizi bir politika aracı olarak kullanmayacak, enflasyon mücadelesi makroihtiyati tedbirler üzerinden devam edecek. Metinde vurgu yaptığı kredilerin takibi konusunda bir noktada kredi koşullarının sıkılaştırılabileceği yorumunu yapabiliriz. Ekonomi krediler kanalı üzerinden soğutulmaya çalışılabilir ama sonuç olarak Merkez Bankası bunları yapsa bile enflasyonla mücadele makroihtiyati tedbirlerle sürecek. Bugüne kadar 8-10 aydır şunu gördük ki bu tedbirler üzerinden enflasyonu düşürmenin imkanı yok. Enflasyonda zirve seviyeyi bile görmedik nerede zirve olacağını da bilmiyoruz. Merkez Bankası’nın bu politikası devam ettiği sürece de enflasyonun belirgin şekilde düşme ihtimali az. Destekleyici politika uygulayan büyük merkez bankası olarak ta TCMB, Avrupa Merkez Bankası’nı kastediyor. Ama ECB dışında başta Fed olmak üzere büyük merkez bankaları da çok agresif davranıyorlar. Ve küresel finansal koşullar da sıkılaşmaya devam edecek.
TL teminatların önceliklendirilmesine ilişkin adımlar sürebilir
Coface Ekonomisti Seltem İyigün: Merkez Bankası beklentilere paralel şekilde faizini sabit tuttu. Sene sonuna kadar Merkez Bankası’nın politika faizini sabit tutmasını bekliyoruz. Enflasyon ile mücadele makroihtiyati önlemler çerçevesinde devam edecektir. Bu ay metinde yer alan ifadeden de, kredilerin kullanım amaçlarının yakından takip edilmeye devam edeceğini anlıyoruz. Burada tercih edilen, kredilerin döviz talebi oluşturmaması, bunun yerine ihracat ve üretimi destekleyen amaçlar için kullanılması olarak değerlendirilebilir. Nitekim, bu unsurlar, yeni ekonomi planının önemli sac ayaklarından biri. Bu anlamda selektif kredi politikasının devam etmesi beklenebilir. Liralaşma tarafında ise likidite politikasının öne çıkmaya devam ettiğini görüyoruz. TL teminatların önceliklendirilmesi ve daha uzun vadeye yayılmasına ilişkin adımlar devam edebilir. Öte yandan parasal aktarım mekanizmasının bir önemli bileşeni de enflasyon beklentileri olduğundan buradaki hızlı bozulmanın önüne geçilebilmesi de önem taşıyor.
Politika faizini sabit tutmaya devam etmesi muhtemel
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler: TCMB politika faizini beklendiği gibi yüzde 14,0’te sabit tutarken, verdiği mesajlarla da hiçbir sürprize yer vermiyor. Buna göre, TCMB enflasyondaki yükselişi ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkilerine ve küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlara bağlamaya ve de küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmeye devam ediyor. İlerleyen süreçte TCMB’nin politika faizini sabit tutmaya devam etmesi ve kredilerin selektif sektörlere yönlendirilmesi amacıyla makroihtiyari politika adımlarını uygulamaya (örneğin ek ZK adımları) devam etmesi muhtemel görünüyor.