Geçen yıl Ekim ayında polis merkezine giden D.A., babası C.A.'nın 9 yaşından bu yana kendisine cinsel istismarda bulunduğu iddia ederek, şikayette bulundu. Gözaltına alınan C.A., çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak, cezaevine konuldu. Olayla ilgili iddianame düzenlenerek C.A. hakkında Kayseri 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘ Nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlarından 10 yıldan 30 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bu süreçte ailesi ve çevresinin yalnız bırakıp, şikayetini geri çekmesi konusunda baskı yaptığı D.A., ilk duruşma öncesi sosyal medya aracılığıyla destek istedi.
1.Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanık C.A. ile mağdur kız D.A. ve bazı kadın kuruluşlarının temsilcileri duruşmada hazır bulundu. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da davaya müdahil oldu. Sanık avukatı, duruşmanın basına kapatılmasını ve yayın yasağı konulmasını istedi. Mahkeme heyeti, sanık avukatının bu talebini reddetti.
‘İFFETSİZLİK YAPIYORDU’
1999-2006 yılları arasında Almanya’da diğer yıllar arasında da Kayseri’de öz kızı D.A.’ye istismarda bulunduğu iddialarını reddeden sanık C.A., “Kızıma karşı bir cinsel eylemim olmadı. İddialar tamamen uydurma ve hayalidir. Canından korktuğu için bu şekilde iftira attı. İffetsiz bir hayatı vardı. Peşindeydim. Bir kaç kez affettim. Evlendirip, hayata ve topluma kazandırmaya çalıştım. Evli biriyle ilişkisi vardı. Aşırı baskı uyguladım. Tehdit ettim. Başkasının yuvasını yıkamayacağını söyledim. Gerekirse dedektifle takip ettireceğimi, bunun cezasız kalmayacağını belirttim” dedi.
YUVA KURMASI İÇİN UĞRAŞTIM’
Son 3 yıldır da mutlu bir dünya kurduklarını öne süren sanık C.A, “Yaptığım telefon konuşmalarını hatırlamıyorum. O gün esrar kullanmıştım. Aramızda bir kırgınlık vardı. Çok iyi Almanca konuşurdu. Türkçe pek konuşmazdı. Bazı kelimeleri söylemezdi. Sofrada çay doldurmak isterken, bardak ister misin gibi alakasız kelimeler kullanırdı. İddialarında bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Esrar kullanmayacağım şeklinde kızıma söz vermiştim. Ses kaydında ki pişmanlığım bundan dolayıdır. 3 yıldır ayrı bir dünyamız var onunla. Belgesel izliyorduk. Benim tek amacım kızımı iffetsizlikten uzaklaştırıp, yuva kurması için uğraştım. 1.5 yıl önce otomobiline de takip cihazı taktırdım. Kızımın haberi yoktu” diye konuştu.
Duruşmada sanık ile aynı salonda ifade vermek istemeyen mağdur D.A.’nın ifadesinin adli görüşme odasında alınmasına karar verildi. Duruşmada, sanığın
eşi F.A. ile kardeşi M.A. tanıklık yapmak istemedi. Sanığın 2 oğlu ise tanık olarak dinlendi.
ANNE: KIZIM İFFETSİZLİK YAPMADI
Önce tanıklık yapmak istemediğini söyleyen F.A. Bu kez tanıklık yapmak istemesi üzerine yeniden mahkeme salonuna alındı. Kızının babasına düşkün olduğunu söyleyen F.A., “Kızım bana şikayet tarihine kadar bana hiç bir şey anlatmadı. O tarihe kadar aralarında hiç bir şey yoktu. Kocam da bana bir şey anlatmadı. Evde olmadığım zamanlarda yalnız kalırlardı. Utandığım için kızımın yüzüne bakamadım. Bir şeyler anlatmak istedi. Şikayet ettikten 3-4 gün sonra eve geldi. Utandığım için yüzüne bakamadım. Ses kaydı olduğunu, babasının tehdit ettiğini söyledi. Kızımın iffetsiz bir yaşantısı yoktu. Evde bu konu hiç gündeme gelmedi. Kızım bazen söylemek isteyeceği kelime yerine başka kelimeler kullanırdı. Bizde gülerdik. Sosyal medyadan yazılan tehdit mesajları hakkında bilgim yok” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararla, sanık C.A.’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, mağdur D.A.’nın adli görüşme odasında ifadesinin alınmasına ve sanığın iktidarsızlık yaşayıp yaşamadığına dair rapor alınmasına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
SOSYAL MEDYADAN SESİNİ DUYURMAK İSTEMİŞTİ
Mağdur kadın D.A. İlk duruşma öncesi ailesi tarafından yalnız bırakıldığını öne sürerek, Twitter aracılığıyla destek istemişti.
'DEFALARCA BENİ ÖLDÜRMEYE KALKTI'
Twitter'da 'Tecavüze Hayır' adında hesap açan D.A., 29 yaşında olduğunu belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"9 yaşından beri öz babamın tecavüzüne uğruyorum. Fiziksel ve psikolojik şiddeti ve tehditleri yüzünden sessiz kaldım. Defalarca beni tabanca, asit ve bıçakla öldürmeye kalktı. Ekim ayında savcılığa şikayette bulundum ve tutuklandı. Babaannem, dedem ve benim için en acısı annem ve kardeşlerim olmak üzere tecavüzcü babamın yanında oldular. Ailem, babam hapise girdiği için beni suçluyor, onu kurtarmaya çalışıyor. 'Babam' olacak kişi ses kaydında yaptıklarını itiraf ediyor. Annem de 'ben sezmiştim' demesine rağmen mahkemede lehime konuşmayacağını söyledi. Kendisi olayı duyduğunda ilk tepkisi elini bana kaldırıp 'sus komşular duymasın' oldu."
'ERKEK KARDEŞLERİM ŞİKAYETİMİ ÇEKMEMİ İSTEDİ'
Erkek kardeşlerinin de kendisini yalnız bıraktığını anlatan D.A., "Erkek kardeşlerim de evlenemeyeceklerini düşündükleri ve 20 yıldır anlamadıklarından dolayı lince uğrayacaklarını düşündükleri için geri çekilmemi istediler. 'Bizi babasız büyütmene hakkın yok, şikayetini geri al' dediler. Dava kamu davası olduğu için bana cephe aldılar. Şubat ayında ilk mahkemem var. Bu olayda tamamen yalnız ve baskı altında kaldım. Desteklerinizi bekliyorum" ifadelerini kullandı.
CAN GÜVENLİĞİM TEHLİKEDE'
D.A., kendisine gelen destek mesajları üzerine de "Kendimi yapayalnız hissederken hepinizin ayrı ayrı tanımadığınız biri için bu kadar seferber olmanız beni çok duygulandırdı. Her gelen destekte hem sevinçten gülüyorum hem de gözlerim doluyor kendi ailem sahip çıkmadığı için. Destekleriniz için çok teşekkür ederim, duruşma tarihi yaklaşınca sizlere bilgi vereceğim. Can güvenliğim tehlike altında olduğu için şimdilik kimliğimi saklamak zorundayım. Sizlerden sadece ricam mahkeme günü bana manevi destek olmanız" mesajlarını yazmıştı.
Haber: Samed Aydın SUN